- geçen süre
- elapsed time
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
süre — is. Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız. T. Oflazoğlu Birleşik Sözler süre aşımı süreduran süredurum süreölçen süreölçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
fetret — is., esk., Ar. fetret 1) İki peygamber arasında peygambersiz geçen süre 2) İki padişah arasında padişahsız geçen süre 3) İki olay arasındaki süre 4) Hükûmet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre 5) din b. İslam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuluçka dönemi — is. 1) Genellikle dişi kuş veya dişi kümes hayvanının yavru çıkarmak için yumurtaları üstüne yatması gereken süre, kuluçka devri 2) Döllenmeden sonra canlı bir organizma oluncaya kadar geçen süre 3) tıp Bir mikrobun vücuda girmesiyle hastalığın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay — 1. ünl. Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel! 2. is., gök b. 1) Dünyanın uydusu olan gök cismi, kamer 2) Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre 3) Yılın on iki bölümünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekleme süresi — is., huk. 1) Evliliği sona ermiş kadının yeniden evlenebilmesi için aradan geçmesi gereken süre 2) mec. Görüşme kararının alınması ile görüşmenin yapıldığı ana kadar geçen süre … Çağatay Osmanlı Sözlük
dar zaman — is. 1) Çok kısa bir süre, dar vakit 2) mec. Zorluk, üzüntü, sıkıntı ve yokluk içinde geçen süre, dar vakit Benim dar zamanlarımda, biricik yardımcım olmuş, beni rahat ettirerek annemin yanına dönmüştü. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
gece — is. 1) Güneş battıktan gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb, gündüz karşıtı Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu. O. C. Kaygılı 2) Bu süre içindeki karanlık 3) Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleyin düzenlenen toplantı Bütün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık zaman — is., tek. Tutkalın yüzeye sürülmesi ile pres edilip sıkılması arasında geçen süre … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşluk — is., ğu 1) Oyuk, çukur, kapanmamış yer 2) Kesinti, kopukluk 3) Boş geçen süre Bu boşluktan sıkılıyorum. 4) Eksiklik, yoksunluk duygusu Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu. S. F. Abasıyanık 5) mec. Yetersizlik O günden bugüne olanları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bütçe yılı — is. Bir bütçenin uygulanmaya başladığı günden ertesi yıl aynı güne kadar geçen süre … Çağatay Osmanlı Sözlük
Eski Çağ — is., öz., tar. Eski zamanlarda başlayıp yazının bulunuşuna kadar geçen süre … Çağatay Osmanlı Sözlük